RECI CU TI DA JEDAN DEO SEBE OTKRIVAM SAMO KAD SMO ZAJEDNO
Yakın olursak Sana bir kısmımı göstereceğim
Previše toga smo zajedno prošli da bi bilo ikako drukčije.
Başka türlüsü olamayacak kadar çok şey yaşadık.
Svaki put kad je bio van grada, bili smo zajedno.
Ve Albert şehirden ne zaman gitse, birlikte oluyorduk.
Shelly i ja smo zajedno, u redu?
Shelly ve ben birlikteyiz, tamam mı?
Drago mi je što smo zajedno u glavnom gradu naše zemlje.
Ulusumuzun başkentinde birlikte olduğumuz için mutluyum.
Išli smo zajedno u srednju školu.
Hey, ben Ray Gibson'um. Aynı liseye gidiyorduk.
Tako sam dugo s njim, da više niti ne znam zašto smo zajedno.
Çok uzun zamandır onunlayım. Neden hala birlikte olduğumuzu bile bilmiyorum.
Radili smo zajedno na potpuno dvostranački način da srušimo komunizam.
Komünizm'i çökertmek için parti gözetmeden elele çalıştık.
Mislila sam da smo zajedno u ovome.
Hepimizin bu işte beraber olduğunu sanıyordum.
Zove se Mark i voli horror filmove, svira gitaru visili smo zajedno danas popodne.
Adı Mark ve eski korku filmlerini seviyor ve gitar çalıyor. Aslında bugün onunla takıldık.
Odrasli smo zajedno u New Bernu.
Nasılsın? - New Bern'de birlikte büyüdük.
Osim što smo zajedno otkrili novu rasu svemiraca.
Birlikte uzaylı bir ırk keşfettik sadece.
Nisam s njom pričao dva dana nakon toga, ali kada me napokon nagovorila da otvorimo tu stvar, bili smo tamo zajedno, sklapali smo zajedno dio po dio, i to je bila prva stvar koju sam napravio uopće.
Bu yüzden iki gün konuşmamıştım annemle. Ama beni oturtup o şeyi açtırınca birlikte parça parça yapmıştık. İnşa ettiğim ilk şey bu olmuştu.
Još možemo biti zajedno, baš tu u svijetu koji smo zajedno sazdali.
Hala beraber olabiliriz, burada beraber yarattığımız bu dünyada.
Ne bi bila sigurna dokle god smo zajedno.
Birlikte olduğumuz sürece asla güvende olamazdı.
Kad me pitaju kako smo se Ema i ja upoznali, kažem da smo zajedno odrasli.
İnsanlar Emma ile nasıl tanıştığımızı sorduğunda onlara birlikte büyüdüğümüzü söylüyorum.
Oprosti, ali mislim da smo zajedno išli u srednju.
Kusura bakma ama sanırım aynı liseye gittik.
I želim da ne primaš nijednog drugog muškarca u krevet dokle god smo zajedno.
Biz beraber olduğumuz süre boyunca, başka hiçbir erkekle yatmamanı istiyorum.
Trenirali smo zajedno, služili zajedno i postali smo jako dobri prijatelji.
Beraber eğitim görüp beraber görev yaptık. Çok iyi olduk.
čovječe, ali što smo zajedno prošli, a?
Dostum, ne bomba bir şey paylaştık ama?
Uspjela me osloboditi od simulacije pa smo zajedno pronašli izlaz.
Beni simülasyondan kurtarmayı başardı ve birlikte dövüşerek oradan çıktık.
Uvijek smo zajedno i svaki problem možemo riješiti, jer... imaš prijatelja u meni.
Ver elini, gel bir olalım. Dostunum ben senin.
Moj rad mi je dozvolio da surađujem s karikaturisticama iz cijelog svijeta -- zemalja poput Saudijske Arabije, Irana, Turske, Argentine, Francuske -- i sjedile smo zajedno i smijale se i razgovarale i podijelile naše poteškoće.
Calışmalarım, aynı zamanda dünyanın çeşitli ülkelerindeki kadın karikatüristlerle işbirliği yapmama olanak sağladı -- Sudi Arabistan, İran, Türkiye, Arjantin, Fransa gibi ülkelerdi -- ve birlikte oturduk, gülüştük, konuştuk ve zorluklarımızı paylaştık.
Služili smo zajedno u Iraku i Afganistanu.
Irak ve Afganistan'da birlikte görev yaptık.
Jednog dana, kad smo zajedno bili vani, ugledao je tragove ženke leoparda.
Bir gün beraber dışarıdaydık ve bir dişi leoparın üzerinden geçtiği bir ize rastladık.
Mislili su da smo zajedno pripremili radove i da se samo šalimo da je rad nasumičan.
Bizim konuşmaları beraber hazırladığımızı karışık olduklarına dair şaka yaptığımızı düşünüyorlardı.
Radili smo zajedno na virtualan način, razmjenjivali pozive, komunicirali, pokušavajući pratiti virus iz minute u minutu, kako bi pronašli načine, da ga zaustavimo.
Bu sanal yolda hep beraber çalışıyorduk. Paylaşıyorduk, iletişime geçiyorduk. Virüsü anbean takip etmeye çalışıyorduk, onu durdurabilmeyi başarmak için.
1.0685801506042s
Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!
Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?